27 Şubat 2014 Perşembe

ALAZLI KÖYLÜLERİNİN ANAPA KALESİ SAVUNMASI

Urusun kemileri
Hem_ileri hem geri
Urus közün kör olsun
Ağlatdın kelinleri (1)
          Karadenizin kuzeyine bulunan Anapa kalesi, 1828 yılında başlayan Osmanlı-Rus Savaşında içlerinde Alazlı Köylülerininde bulunduğu 4500 gönüllü savaşçı tarafından Ruslara karşı savunulmuştur.
           1781 yılında Osmanlılar, Çerkezlere yardım edebilmek ve Ruslara karşı ön savunma yapmak için Adige toprağında Anapa kalesini kurdular.
           1787-91 Osmanlı-Rus Savaşı, Ruslar ın Kerç Boğazı'nın denetimini ve Anapa yı ele geçirmesiyle sonuçlandı (1791). Anapa,1792 Yaş Antlaşmasıyla Osmanlılara geri verildi.
           1806-12 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Anapa yeniden Rusların eline geçti. Ama 1812 Bükreş Antlaşmasına göre, Anapa, Ruslarca Osmanlılara geri verildi.
           1814 yılında savaşlarda harap hale gelen Anapa Kalesi, Osmanlılarca yeniden onarıldı.
           1826 yılında emrindeki kuvvetlerle Anapa kalesine gitmesi emrini alan Çeçenzade Hasan Paşa yanına Canik Muhassılı Hazinedarzade Osman Ağa yı alarak Onbeş kıt a gemi ve miktar askerle Anapaya hareket ederken, yanına aldığı gönüllüler içerisinde Alazlı Köyü nden Tufan Ağa yı 350 kişilik asker gücü ile Anapa Kalesi Muhafızlığı na atandı ve Trabzon da oğlu Bektaşi Bey i bırakmış ve Hacısalihoğlu Ali Ağa yı da ona danışman olarak atamıştı. Bir müddet sonra Anapa da hastalanarak Trabzon a dönen Hasan Paşa nın yerine Hazinedarzade Osman Ağa (1827-1842) vezirlik rütbesi verilerek Trabzon valiliğine atanmıştı.
            1828 yılı başlarında Osmanlı Devletine savaş açan Rusya nın Doğudaki muharebesi, Mayıs 1828 ortasında, Rus Donanması ve Kara Kuvvetlerinin birlikte yaptıkları taarruzla başlamıştı. Bu sırada çoğu gönüllü olan ve muhtemelen içlerinde Alazlı Köylülerininde bulunduğu 4500 kişilik bir kuvvet Anapa Kalesinde bulunuyordu.
             Rus birliklerini Acaralı Ahmet Paşa karşılaşmış ve taarruz eden Rus birliklerine, önemli kayıplar verdirmişti. Bu suretle sınır çarpışmalarında Ruslar, başarı ile karşılanırken 14 Mayıs 1828 tarihinde karadan ve denizden Anapa Kalesine saldırmaya başlamışlardı.
Karadeniz bölgesinde Osmanlı- Rus sınırı Riyon nehrinden geçmekteyse de Kuzey Kafkasya da bulunan Anapa Kalesi Osmanlılıarın elindeydi
Anapa Kalesi ; doğusunda Kuban Nehri mansabıyla Novorosiski arasında bulunmaktaydı. 1828 den önce Osmanlılar elinde bulunan bu kale, Türkler için uzun bir süre dayanak ve kilit noktası olarak kullanılmıştı. Buradan Rus Ordularının gerisine etki yapmak mümkündü. Yine buradan Rus idaresinde bulunupta Türkiye ye karşı sempatisi bulunan Çerkezlere ve Türk kabilelerine silah yardımı yaparak Rus Ordusunu tedirgin edici hareketler de yapılabilirdi. Nitekim daha önceleri bu gibi haraketler uygulanmıştı. Bunu bilen Ruslar, doğu cephesinin arkasında, onlar için bir çıbanbaşı olan Anapa Kalesini bir an önce ele geçirmeyi planlıyorlardı.
            Rus donanmasının Karadenize hakim olması yüzünden, Osmanlıların denizden Anapa ya bir yardım yapması mümkün değildi. Kale bir Rus çıkartmasına karşı denizden açıktı.
           Harbin başında, bu kaledeki muhafız kuvveti; kale komutanının hazırladığı bir kaç yüz sipahi ve gönüllülerle birlikte 4500 kişiyi bulmaktaydı. Küçük bir kale daha doğrusu bir müstahkem mevki olan Anapa berkitilmesinin derecesi ve kaleyi savunacak top sayısı hakkında bir bilgi bulunamamıştır.
Ruslar; Amiral Greigh (Greyg) komutasında ve 1679 topu bulunan 29 parça gemiden kurulu donanmayla hareket etmişti. Bu donanmadaki 4000 kişilik Amiral Mençıkof komutasındaki kuvvetleri bir yandan karaya çıkarırken, öte yandan da memleketin asayişi için ayırdığı kuvvetlerden Albay Profski emrindeki yedi piyade bölüğü ve dört Kazak alayı bu harekatı kolaylaştırmak ve desteklemek için, 20 toptan kurulu 2000 kişilik bir kuvvetle, kalenin doğusundan taarruz edecekti.
          Harekat planlandığı şekilde 14 Mayısta başlamışsa da Anapa önlerine gelmiş olan Rus filosu o sırada çıkan fırtına üzerine demir alarak uzaklaşmak zorunda kalmıştı. Albay Profski taarruza devam etmiş ve fakat bir başarı sağlayamadığı gibi, kaledeki kuvvetlerin çıkış yapmaları üzerine çekilmek zorunda kalmıştı.18 Mayıs 1828 tarihine kadar Ruslar bir harekette bulunmadığından Anapa da durum sakin geçti.
           18 Mayıs günü Amiral Mençıkof çıkarma kuvvetleri, kuvvetli gemi topçusu desteğinde olarak Anapanın güneyine çıkarma yaptı. Kale doğudan ve güneyden sıkıştırılmaya başlandı. Çerkez gönüllüleri arkadan Rus kuvvetlerini taciz etmeye devam ediyorlardı.
           Filodan yapılan topçu ateşinin de yardımıyla kaleye taarruz günlerce devam etmişti. Denizden ve karadan yapılan baskınlara rağmen Anapa 41 gün kendisini savunmuştur. Yapılan muharebelerde Türkler kuvvetlerinin çoğunu kayıp etmiş kalede ancak 1500 kadar insan kalmıştı. Bu sırada Ruslar, kale komutanı Hazinedarzade Osman Paşa ya kaleyi teslim etmesini teklif etmişlerse de bu istekleri kabul edilmemişti.Trabzondan Anapa ya asker yardımı getirmekte olan ilk gemi Ruslar tarafından ele geçirilmiş, artık kalenin dışarıdan bir yardım görmesi ihtimali kalmamıştı. Rusların devamlı olarak yaptıkları topçu ateşileriyle duvarları tamamen yıkılmıştı. Sonunda savunma gücünü kayıp eden kaleyi 24 Haziran 1828 günü ele geçirmişler ve aldıkları esirleri Kırıma göndermişlerdi.
Bu muharebelerde Rus kayıpları hakkında bir bilgi yoksa da Türk kaybının 3000 i aşkın olduğu anlaşılmaktadır.
          14 Eylül 1829 Edirne Barış antlaşması ile Anapa kalesi Ruslara bırakılmıştır. Bu antlaşma ile esir değişimi de gerçekleşmiştir.
           Alazlı Köylülerin başında bulunan Hacısalihoğlu Tufan Ağa nın daha sonraki yıllarada çeşitli ayaklanmaların bastırılmasında var olduğunu tarihi kaynaklar göstermektedir. Aynı şekilde bu savaşta bulunan Akçaabatlı Sakaoğlu Mahmut Ağa nın oğlu Mehmet Ağa askerleri ile katıldığı savaştan dönüşünde gazi unvanı ile anıldı. Böylece en azından bazı gönüllülerin geriye döndüklerini anlayabiliyoruz. Geriye dönemeyenler için ağlayan gelinlere yukarıdaki gibi maniler söylenmiştir.

Kaynaklar:
Osmanlı-Rus Harbi(1828-1829) Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi 3 cilt 5. kısım eki. Ankara: Genelkurmay Basımevi 1978
(1)CAFEROĞLU, Ahmet(1946) Kuzeydoğu İllerimiz ağızlarından Toplamalar (Ordu, Giresun, Rize, Trabzon ve yöresi ağızları) Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları syf: 178 Vakfıkebir Kancıma Köyünden Hüsnü Karagülle den derleme)
LERMİOĞLU, Muzaffer (1940) Akçaabat Tarihi. İstanbul:
tr.wikipedia.org/wiki/1828-1829_Osmanlı-Rus_Savaşı 21.01.2007

http://www.kuzeymavi.com/rize/r9.htm. Karadeniz Tarihi 21.01.2007
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder