10 Mart 2014 Pazartesi

DEYROLLE MEMLEKETİMİ ANLATIYOR




Fransız Doğacı Teophile Deyrolle 1869 yılının Şubat ayının son günlerinden 17 Nisana kadar gezdiği Trabzonda gördüklerini Lazistandan Ermenistana seyahat adlı kitap yazmıştır. Buna göre:
Hayvanların çoğuna rengarenk işlemeli örtüler örtülmüştü. Takımları, püskülleri, deniz hayvanları kabuğu ile yapılmış örgülerle süslenmişti. Hemen hepsinin boynunda göğüslerinde çanlar, çıngıraklar sallanıyordu..
.............
            Trabzon pazarına inen köylüler, sürülerinin mahsullerini, bahçelerinin meyvelerini ve içinde oturdukları ormanların ağaçlarını getirirler, bunları omuzlarında getirirler . Yalnız çok ağırlarını atlara, öküz ve manda arabalarına yüklerlerdi. Bu mahsulleri ekseriya kumaş, silah veya pek lüzumlu eşyalarla değiştirirler.
.............
            Yolda Trabzon’a gelen bir çok köylülere rastladık. Erkekler umumiyetle beyaz yahut kahve rengi gayet kaba yünlü esvap giyerler. Başlarında fes, sarık, başlık yahut koyun derisinden Kalpak var. Köylü kadınlarında mavi beyaz kafesli pamuklu çarşaf giyiyorlardı.
            Kadınlar ekseriya ağır yükleri sırtlanarak yürürlerken, kocaları önlerinde veya artlarında bir çorap veya tozluk örerek gidiyorlar. Bu kaba, haşin dağlıların, kuşaklarında bir hançer ve omuzlarında tüfek, çorap örmeleri garip bir manzaradır. Erkekleri iri yapılı ve sağlam yapılı, yüzleri düzgün ve güzel, kadınları ise aksi yüzünü görebildiklerimin içinde güzel bulamadım.
            Karaçukurdan en yüksek dağlara çıktık. Denizi görüyorduk. Dönüşte bir yayladan geçtik. Evleri ahşaptı. Kadınları bizi görünce örtünüp kaçmadılar. Şimdiye kadar gördüğüm köylü kadınları gibi çirkin değildiler.
            Bu memlekette gece olduktan sonra bir kapı açtırmak imkânsızdır. Polathaneye giderken, gece takip ettiğimiz dere boyunca bütün ova halkı yaylaya çıkmıştı. Uzakta bir ışık gördük. Oraya gittik. Pek çok yalvardıktan, tehdit ettikten sonra hayvanlarımıza saman, bize mısır ekmeği ve soğan alabildik. Hayvanlarımızı çektiğimiz ahırda da yattık.
            Ertesi sabah erkenden kalktık. Polathaneye altı saatlik yerdi. Bütün Polathane ovası çok iyi ekilmişti. Buğday, arpa ve mısır boldu.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder